- əl borcu
- [ال بورجو]قرض دستی
Sözlük Azərbaycan Türkcəsi - Farsca. 2015.
Sözlük Azərbaycan Türkcəsi - Farsca. 2015.
boyun borcu — is. Yapılması gereken ödev, vecibe Yapılan yararlı çalışmaların hakkını vermek boynumuzun borcu... T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
namus borcu — is. Mutlaka yerine getirilmesi, ödenmesi gereken görev, borç Korkmadan buraya bakmak o zavallı için de bir namus borcu olmuştu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
vatan borcu — is. Askerlik Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Vatan borcu biter bitmez ordayım. B. S. Erdoğan … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçan kuşa borcu olmak — pek çok kişiye borçlu olmak Ben kimsenin hususi hayatına karışmayı asla sevmem ama şu Şahin Paşa, uçan kuşa borcu olduğunu herkes bilirken nasıl oluyor da kumarda bu kadar para kaybediyor. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
Azraile bir can borcu olmak (veya kalmak) — 1) nasıl olsa öleceğini kabul etmek 2) hiç kimseye borcu kalmamak, bütün borçlarından kurtulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allaha bir can borcu var — Allah a vereceği canından başka hiç kimseye bir borcu yok anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül borcu — is. Yapılan iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, minnet, minnettarlık, şükran … Çağatay Osmanlı Sözlük
borçlunun dili kısa gerek — borcu olan kimse, alacaklısına karşı ileri geri konuşmamalı, aşağıdan almalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borç iyi güne kalmaz — borcu ilk fırsatta ödemek gerekir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bin merak bir borç ödemez — borcu ödemek için tasalanmanın bir yararı olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
borčukas — borčùkas sm. (2) BzF101 = burčiukas … Dictionary of the Lithuanian Language